Pamfilya Sınırında Bir Sinek Kalesi

Tarih boyunca üç imparatorluğa başkentlik yapmış İstanbul’un nasıl ki hem Asya hem de Avrupa kıtasında toprakları varsa, ortaçağda kışlık da olsa başkentlik yapmış Alanya topraklarında bulunan antik kentlerin de hem Kilikia hem de Pamfilya Bölgelerinde bulunduğunu söylemek yanlış olmaz.

Halk arasında “Sinek Kalesi” olarak bilinen Hamaksia’nın, Pamfilya’nın Kilikia sınırında yer aldığı görüşü yaygındır. Bugün ise bu tarihi kentin kalıntıları, Alanya merkezden kuzeybatı yönünde 12 kilometre uzaklıkta bulunan Elikesik Köyü'nün sınırları içerisinde kalır.

Ünlü coğrafyacısı Strabon, gemi yapımında kullanılan sedir ağaçlarıyla ünlü kentin Roma’nın önemli figürlerinden Marcus Antonius tarafından sevgilisi Kleopatra’ya hediye edildiğinden bahseder. Kereste ticaretinin yanısıra gerek liman bölgesindeki kum taşlarından kesilerek buraya getirilmiş değirmen taşlarından gerekse bölgedeki üzüm bağı ve zeytinliklerin çokluğundan kentin ekonomisinde zeytinyağı ve şarap ihracatının önemli bir yer tuttuğu düşünülüyor.

Kentin en tepe noktasındaki Helenistik dönemde yapılmış rektogonal taşlı kulesi, büyük sarnıç havuzları ve antik çeşmesi buranın en önemli kalıntıları arasında. Yazıtlardaki kadüse sembolünden anladığımız kadarıyla Hermes ve Mısır kökenli Serapis’e adanmış tapınma alanları, üç eksedrası, hamamı, nekropol alanındaki irili ufaklı mezar yapıları ile kuzey ve batı yönünde korunmuş sur duvarları kentin günümüze ulaşabilen diğer yapılar. Ölülerin küllerini saklamak için kullanıldıkları düşünülen ostotekler başta olmak üzere kentteki kazılardan elde edilen eserleri yine Alanya Arkeoloji Müzesi’nde inceleyebilirsiniz.

Hamaksia’ya gitmenizdeki önemli motivasyonlardan biri de buradaki muhteşem Alanya manzarası olabilir. Hele ki Akdeniz'de pusun olmadığı açık bir havaya denk gelirseniz Gazipaşa’dan Manavgat’a uzanan 100 kilometrelik panoramanın seyrine doyum olmadığını göreceksiniz.